2016′ dan 2017 ‘ye girerken çok şeyleri geride bıraktık.Çok fazla ölüm,ekonomik belirsizlikler,teror olayları,cinsel istismar,savaşlar dan dolayı sıkıntılar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.Bu durumların bizlere kazandırdığı fazla miktarda stresin etkilerini hem ruhsal hemde bedensel olarak yaşamaktayız.Stresin beyin üzerine etkisi çok önemlidir.Zaman içinde beyin nörokimyası üzerinde ortaya çıkan dengesizlik depresyon,anksiyete bozuklukları gibi birçok ruhsal hastalıklara neden olmaktadır.

Haberleri açtığında kötü haberlerden dolayı anksiyete nöbeti yaşayan kişiler artık haber izleyemez hale gelmiştir.Bunun yanında şiddetin hayatımızdan ve televizyondan eksik olmadığı,çok sevilen dizi ve filmlerde şiddet temasının bolca işlendiği şiddetin çocuk ve gençlerimiz için olağan bir hale getirildiğini görmekteyiz.

Karısını yada kız arkadaşını döven yada öldüren erkek haberleri ,şiddet gören kadınların sessiz kalmasına sorunlarına dur deme gücünü kaybetmelerine ve korkmalarına neden olmaktadır.

Madde kullanımının çok fazla yaygın olduğu ve kullanım yaşının çok daha aşağılara düştüğü günümüzde madde almak çikolatadan daha ucuz hale gelmiştir,kolaylıkla temin edilebilmektedir.Mutsuz,doyumsuz ,stresle büyüyen çocuklar daha fazla risk altında olmaktadır.

Çocuklar için endişe ,sınav kaygıları,gelecek endişeleri sayısız stres sebeplerinden yine birkaçıdır.Bu kadar sorun varken stresin beyin üzereine etkileri bilinirken toplumun ruh sağlığı açısından çok önemli bir desteğe ihtiyacı vardır.Psikiyatrik hastalıkların ve bedensel rahatsızlıklarının bir çoğunun stresten kaynaklandığı düşünülürse,artık psikiyatriste gitmenin delilik ve zayıflıkla ilişkilendirilemesi son derece yanlıştır.Toplumsal hassasiyet ve sıkıntı paylaşmak ,anlayış ve destekle çok daha kolay çözülecektir.Güzel haberlerin unutulduğu,korku ve endişenin hakim olduğu 2016 yılı geride kalırken 2017 yılının daha umut dolu ve daha az stres le geçmesi tek dileğimdir.