KADINA YÖNELİK ŞİDDET

 

Kadına yönelik şiddet davranışları ülkemizde artarak devam etmektedir. Hemen her gün eşine saldırı haberlerini görmekteyiz.   Kadına yönelik şiddet,   kadının en temelde yaşamını tehdit eden ve toplumsal hayata katılımına engel olan sosyal bir sorundur. Fiziksel ,cinsel ve duygusal şiddetin yanında ,ev dışında ücretli çalışmalarının engellenmesi ve ısrarlı takip sonucunda yaşamlarının kısıtlanması gibi farklı şiddet biçimlerini içermektedir.

PARANOYA

                                                                 

Son dönemlerde yaşanan olaylarla toplumsal kaygılar arttı ve güvensizlik ,kuşkuyla giden duygu ve düşünceler  toplumda  yaygınlaştı. Paranoid  bir toplum haline mi geliyoruz içinde olduğumuz şeylerin ne kadarı kurgu ne kadarı gerçek sorusu gündemde. Toplumsal olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunun ayırt edilmediği bir dönem yaşıyoruz. Kaygılı ,şüpheci ,birilerinden zarar göreceği korkuları toplumun büyük bir kesimini etkiler hale gelmiştir.Gerçeğin ne olduğu ile ilgili bir kafa karışıklığının olması , 

BOŞANMA

 

Bazen stres ve gerginlikler sonunda çiftin tükenmesine yol açar.Belki aralarında ki çatışmalar çok fazladır.Belki eşlerden biri diğerini kullanarak eşit olmayan bir ilişki yaratmıştır.Belki birbirlerine karşı sevgileri bitti ve artık yeni insanlar ilgilerini çekiyor.Belki de artık aralarında mutluluk kalmamıştır.İlişkilerin bitmesinin sebebi olarak pek çok neden vardır ve her çift için farklı olacaktır.

Boşanan çiftlerin yaşamları büyük bir değişim içindedir.Kendilerini tıkanmış,başarısız,çözümsüz,ümitsiz,hayal kırıklığına uğramış,rahatlamış  ve çok üzüntülü hissedebilirler.Ayrıca öfkeli ,suçlayıcı ,agresif,savunmada olabilirler.Diğer bir tarafta ise geleceğe yönelik olarak belirsizlik içinde ,korkmuş,şaşkın,ne yapacaklarını bilemez ,yollarını şaşırmış ve kaybolmuş hissedebilirler.Yani özet olarak bir duygu karmaşası içinde olabilirler.Çiftlerin hayatında büyük bir değişim yaşanıyor ,eski bildikleri düzen,roller,alışkanlıkları,standart yaşamları değişmektedir.

ERİŞKİN DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

 

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) çocukluk çağında başlayan, etkisi tüm bir yaşama yayılabilen, süreğen bir nöropsikiyatrik bozukluktur.

Çocukluk çağında dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik ilk olarak okula başladığında fark edilir.Sınıfta yerinde duramayan, arkadaşlarıyla sorun yaşayan okuma faaliyetlerinde geriden gelen çocuklardır .Bu çocukların fark edilip tedaviye başlanması çocukların gelişimi için çok önemlidir.Hiperaktivite belirtileri baskın olduğunda genelde tedaviye daha önce başvuru olmaktadır.Ergenlik ve erişkinliğe doğru hiperaktivite azalır ,

SEVGİ DEPOSU

     Bugünlerde tekrar okuduğum bir kitaptan bazı alıntılar yapmak istiyorum ,ve sizlerinde okumanızı tavsiye ediyorum.Kitabın adı 5 sevgi dili yazarı aile terapisti olan Gary Chapman .     Sevildiğini hissetmek insanın birincil derecedeki duygusal ihtiyacıdır.Sevgisiz bir dünya renkten,ışıktan,havadan ,güzel kokulardan yoksundur.Bu  kitapta çok hoşuma giden çocukluk ve erişkinlik dahil içimizde bir sevgi deposunun varlığından bahsediyor.Her çocuğun içinde,sevgi ile doldurulmayı bekleyen bir duygu deposu vardır.Bir çocuk gerçekten sevildiğini hissederse,normal olarak gelişecektir.Fakat sevgi deposu boş olduğunda ,çocuk yanlış davranışlarda bulunacaktır.Çocukların yaramazlıklarının çoğunun nedeni boş sevgi deposudur.Bunu okuduktan sonra gerçekten sadece çocuklar için değil erişkinler içinde aynı ihtiyacın var olabileceği fikri mantıklı geldi.Çift olma ihtiyacı yakınlık ve sevgi ihtiyacının karşılanması için var olmuştur.

ŞİZOFRENİ

 

Şizofreni; kişinin düşüncesini, hareketlerini, duygularını ifade şeklini, gerçeği algılamasını çarpıtan ve kişinin diğerleriyle ilişkilerini bozan ciddi bir beyinsel rahatsızlıktır. Şizofreni hastaları çoğunlukla toplumda, işte, okulda ve ilişkilerde problem yaşarlar.Gerçekle hayali karıştırırlar,görsel ve işitsel halusinasyonlar var olabilir.Hastalık aile ve çevresi için son derece endişe uyandıran ve sıkıntılı bir hal alabilir.Aileler ne yapacağını nasıl davranacağını bilemez haldedirler.Bu değişimi ve düşünce çarpıtmalarını anlamakta güçlük çekerler.Akıl oyunları filminde şizofreni olan ünlü matematiçi John Nash ‘ın düşünce çarpıtmaları ve algı problemleri çok güzel anlatılmıştı.Filmdede anlatıldığı gibi şizofren hastaların davranışları çevresi için sıkıntı verici olabilmektedir.Toplum da sık olarak görülen bu rahatsızlık doğru tedaviyle kontrol altına alınabilir.

BİPOLAR AFFEKTİF BOZUKLUK

 

 

 

Yazılı , görsel basın ,filmler ve çevremizde sık olarak karşılaştığımız bir hastalıktır. Manik depresif hastalık olarak ta bilinir. Ağırdan hafife doğru çeşitleri vardır.Duygusal hayatımız yaşamın getirdikleriyle orantılı olarak iniş çıkışlar gösterebilir.Bazen çok neşeli bazen üzüntülü ve öfkeli olabiliriz.  Ancak bipolar bozukluğu olan kişilerin hayatları, bu normal duyguların çok aşırı yükselmeleri ve inişleri arasında bir karmaşa ile geçer.

START TYPING AND PRESS ENTER TO SEARCH