Romantik ilişkileri, duygusal bağlılık ,eşin duygusal ihtiyaçlarıyla ilgilenilmesi, bu ihtiyaçların tatmin edilmesi ve eşler arasındaki karşılıklı dayanışma süreci olarak tanımlamak mümkündür. Tabi ki bu tanım bir ideali ifade etmektedir. Kimi zaman bir romantik ilişkide bu etmenlerden yalnızca biri yada ikisi var olabilir ve eşin tatmin olmayı beklediği kadar da yoğun olmayabilir. Çiftin arasındaki duygusal bağlılık ve dayanışma düşük olsa da her iki taraf da çeşitli nedenlerden dolayı ilişkiyi sürdürmek isteyebilir. Yada taraflardan biri, partnerine aşık olmamakla birlikte onunla olmanın sağladığı ödüller yada olmamanın getireceği bedeller nedeniyle ilişkiyi sürdürebilir. Güvenli bir romantik ilişki ve aşk yaşantısı önemli bir sosyal destektir. Kişinin kendine olan güvenini ve saygıyı, işindeki başarıyı artırır.
Bir arada olma ihtiyacı hepimizde var olan evrensel temel bir güdüdür. İnsanların özellikle de stres durumlarında diğer insanlarla birlikte olma isteği duyduğu bir gerçektir. Buradaki temel dinamik, başka insanların varlığının birey açısından stresle başa çıkmada bir sosyal destek olmasıdır. Genellikle kaygı bir arada olma isteğini artırırken korku azaltır. İnsan olmanın özelliği ilişkilerle beslenmemiz ve ilişkilerden güç almamızdır. Bu durum doğumdan itibaren ilk olarak anneyle kurduğumuz ilişkiyle başlar. Bu ilişkinin sağlıklı gelişmesi güvenli anne çocuk ilişkisi hayatımız boyunca kuracağımız ilişkileri etkileyecektir.
Çift ilişkisini belirleyen bir çok unsur vardır. Dürüstlük, güven ,samimiyet, doyum, eşitlik, adanmışlık gibi .İlişkilerde karşılıklı beklentilerin artması , beklentilerin karşılanmaması ve doyumun azalması ilişkide çatışmaları beraberinde getirecektir.
Sevgi ziyafeti filmi ilişkiler üzerine çok güzel bir film , mutlu hissetmek için herkesin ihtiyaçları farklıdır, her ilişkinin kendine göre bir özelliği vardır. Bu nedenle her ilişkiyi kendi içinde değerlendirmek çok daha doğru olacaktır.
Psikiyatri Uzmanı Dr .Hayriye Pervin Karakaş
www.psikiyatri-terapi.com
