Psikiyatri oldukça merak edilen ve konuşulan ,ancak bunun yanında çekinilerek gerektiğinden çok daha az başvurulan bir tıp dalı.Psikiyatrik rahatsızlıkları ,bilgisizlik nedeniyle bazı kişilerin tıp dalı yada hastalık olarak görmediğini üzülerek görmekteyiz.Bu nedenle zayıflık,yetersizlik,şımarıklık olarak algılanan , yardım arayışında bulunmayan bir çok hasta iş,aile,sosyal,yaşamsal sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.Bu inanışlara karşın gerçekte olan psikiyatrik rahatsızlıkların toplumda sık olarak görüldüğüdür .Aynı zamanda psikiyatrik rahatsızlıkların , son 10 yılda en fazla yeti yitimine neden olacağı düşünülmektedir.Bunun anlamı iş veriminde ,sosyal ve evlilik ilişkilerinde ,hayattan zevk alma yaratıcılıkta ciddi sorunlar olacağı anlamına gelmektedir.Hastaların yaşadığı en önemli güçlük yaşadıkları sıkıntıların anlaşılamaması ,önemsenmemesi dir.Kafana takma geçer,abartıyorsun,üzerine git güçlü ol gibi sözlerle daha çok sıkıntı yaşamaktadırlar.Ben zayıfım,yetersizim ,yapamıyorum duygu ve düşünceleri yaşadıkları sıkıntının daha da artmasına neden olmaktadır.Bu nedenle birçok kişi etiketleneceğim korkusuyla psikiyatriye başvurmaktan kaçınmaktadır.

Sık karşılaştığımız durumlardan biride hastaların yaşadıkları sorunların büyü,cin çarpması gibi durumlarla ilişkilendirilip yıllarca din adamlarına başvurulmasıdır.Yıllarca bu şekilde dolaştırılan tedavisi geciktirilen hastalarla ne yazık ki çok   sık karşılaşmaktayız.Psikiyatri bir bilim dalıdır.Rahatsızlıkların ortaya çıkmasında beyindeki duygu düşünce ve davranışlarımızı yöneten nörotransmitter diye adlandırılan beyin hormonlarının dengesinin bozulması rol oynamaktadır.Kişilerin maduriyetinin önlenmesi ,hastalıkların anlaşılması ve önemsenmesiyle mümkündür.