Alkol bağımlılığı yada alkolizm beden ve ruh sağlığını ,aile, sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede fazla ve tekrarlayıcı biçimde alkollü içki içme ,alkol alma isteğini ve davranışını kontrol edememe ve durduramama ile belirli bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır.
Alkol kullanımı trafik kazalarına ,alkolle ilişkili kaza ve ölümlere, doğum anomalilerine, şiddete,suç işlemeye, ailelerin parçalanmasına ve iş kayıplarına yol açabilmektedir. Alkolün olumsuz sonuçları sadece içenleri değil, eşlerini, çocuklarını, arkadaşlarını, işverenlerini ve aynı zamanda çevredeki yaşayanları da etkilemektedir.
Tıbbi olarak kabul edilen normal sınır erkekler için günde 2,kadınlar için 1 içkidir.Alınan içkinin türünün hiçbir önemi yoktur.Belirli miktarın üstünde alkol kullanıldığı takdirde ,alkolün yarattığı bedensel ve ruhsal zararlar yaşanmaya başlayacaktır.Miktar ne olursa olsun haftada beş kez den sık alkol kullanılmamalıdır. Bağımlılıkta alınan alkol miktarında kontrol kaybolmuştur, kişi alkol alımını durduramaz , zamanla aynı etkiyi elde etmek için alınan alkol miktarı da artar.
Ailede alkol bağımlığının olması (4 katı risk doğurur), psikiyatrik hastalık öyküsü kişinin kendini rahatlatma amacı olarak alkol alması, düzenli olarak her gün alkol kullanımı ,alkol tüketilen iş kollarında çalışma, arkadaş ortamları ve çevresel faktörler risk faktörleri arasında sayılabilir.
Bağımlılık tedavisi zor ama kişide istekliyse mümkündür. Alkolden arındırma sonrasında uzun süreli bireysel psikoterapi ve grup terapileriyle tedavinin desteklenmesi gerekmektedir. Bilinçli alkol tüketimi ,alkolün genç kuşakta özendirilmemesi, bilgilendirilmesi ,çocukların alkolle erken tanıştırılmaması( merak ediyor tadına baksın vb) koruyuculuk açısından önemlidir.
Psikiyatri Uzmanı Dr.Hayriye Pervin Karakaş
www.psikiyatri-terapi.com