ERKEN YAŞTA EVLİLİKLER

 

 

Ataerkil ve geleneksel toplum yapısı ,erken yaşta evlilikleri normalleştirmiş ve meşrulaştırmıştır.Erken yaşta evlilikler özellikle kız çocukları için önemli bir sorundur.Ruhsal ve bedensel gelişimini henüz tamamlamamış,kendi yaşamının iplerini eline henüz alamamış ,haklarını bilmeyen yüzlerce genç kız ya kendi istekleriyle yada ailelerinin zorlamasıyla evlenmektedir.Nedenler yoksulluktan kurtulma isteği,bazen yalnızca aidiyet arayışı,bazen mevcut durumdan kurtulduğunda daha iyi görünene koşma ,bazen köle gibi satılma,bazen evde kalma korkusu gibi baskılar,bazen bir aşk,bazende kendini ifade etme isteğidir.Nedenler ne olursa olsun erken yaşta evlilikler son derece yanlıştır.Çünkü bu bireyler biyolojik,psikolojik ve sosyal gelişimlerini tamamlamamıştır.Erken yaşta hamilelikler sıktır,daha kadın olmadan anne olan bireyler yaşam evrelerini sağlıklı geçirip,sağlıklı kişilik yapısı geliştiremezler ve evlilik ilişkilerinde çözümleyici yaklaşımlar gösteremezler.Çocuklarımla birlikte büyüdüm diyen kadınlarla çok sık karşılaşmaktayız.Kendi ergenlik sorunlarını halletmeden önce ebeveyn olan bu tip ailelerin çocuklarıda sorunlu kişilik yapısına sahip olabilmektedir..Erken yaşta evliliklerde ortaya çıkan sorunlar depresyon,kaygı,fobik problemler,güven sorunları,sağlıkla ile ilgili problemler,intihar girişimleridir.Erken yaşta evliliklerde aile içi sorunlar,aile içi şiddet daha fazla görülmekte ,çocuk büyütme noktasında çift yeterli olgunlukta olmadığı için ciddi sorunlar yaşanmaktadır.Evlilik mutsuzluğu,aile içi şiddet ciddi psikolojik sorunlara yol açmaktadır.Bu tür evlilikler kadın için katlanılası gereken bir durum ,erkek için ise mutluluğu dışarda aramak için bahane olabilmektedir.

BOŞANMA VE ÇOCUK

 

Boşanma oranlarının artmasıyla daha fazla çocuk tek ebeveynli evlerde yaşamak zorunda kalmaktadır.Evlilik sorunlarıyla birlikte anne babaların endişesi boşanma gerçekleştiğinde çocukların bu durumdan olumsuz etkilenecekleridir.Sadece çocuklar için devam eden çok problem yaşayan evliliklerle karşılaşmaktayız.

Tabiki hiç bir çocuk anne babasının ayrılmasını istemez,ama ayrılma kaçınılmaz hale geldiğinde boşanma sürecinin iyi yönetilmesi anne babanın sorumluluğundadır.

ALKOL BAĞIMLILIĞI

 

Alkol bağımlılığı yada alkolizm beden ve ruh sağlığını ,aile, sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede fazla ve tekrarlayıcı biçimde alkollü içki içme ,alkol alma isteğini ve davranışını kontrol edememe ve durduramama ile belirli bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır.

Alkol kullanımı trafik kazalarına ,alkolle ilişkili kaza ve ölümlere, doğum anomalilerine, şiddete,suç işlemeye,

PSİKOTERAPİ KİRLİLİĞİ

 

Kişilerin kendi içinde yaşadığı sıkıntılar ,iletişim ve ilişki problemleri ve ruhsal hastalıklar psikoterapi ihtiyacı doğurmaktadır. Bunun yanında psikiyatrik ilaçlara olumsuz bakış ve eksik bilgilenme rahatsızlık yaşayan kişileri farklı bir tedavi arayışına yöneltebilmektedir. Bu tedavi ihtiyacının ve tedaviye ilginin artması birçok yanlış uygulamaları da beraberinde getirmektedir.

Psikoterapiyle ilgili söylenecek çok şey olmasına rağmen,en basit tanımıyla konuşma tedavisidir.

START TYPING AND PRESS ENTER TO SEARCH